SEZARYEN FİYATLARI 2019 ANTALYA
ANTALYA SEZERYAN FİYATLARI
Antalya sezeryan (sezaryen) fiyatları ücretleri 2016 konulu yazımızda sezaryenin tanımı, hangi klinik durumlarda yapıldığı ve nasıl yapıldığı konusunda bilgiler bulunmaktadır. Sezaryen ameliyatı belki de insanlık tarihinin akışını değiştiren önemli bir buluştur. Sezaryen kelimesi anlam olarak eski roma imparatoru Sezar'ın doğumunun vajinal yoldan değil de rahmin kesilerek alınması ile gerçekleştiği ve bu yöntemin doğumda ilk kez kullanıldığı hikayesinden kaynaklandığı söylenmektedir.
Sezaryen kelimesi tıpta "C/S" yada
sezaryen seksiyo (sectio) olarak da kullanılır. İlk uygulanan sezaryenler de doğumlar
anne ölümü ile sonuçlanmaktaydı. Sezaryen eski çağlarda bebeği kurtarmak için
yapılan bir doğum ameliyatı olarak kullanıldı. O çağlarda ağrıyı giderecek
anestezi ilaçları ve enfeksiyondan koruyacak antibiyotikler bulunmuyordu.
Ayrıca kanamaları kontrol edecek hiçbir teknolojik tıbbi techizat mevcut
değildi. Günümüzde ise anestezi uygulama yöntemlerindeki ilerlemeler,
sterilizasyon şartlarındaki iyileşmeler, cerrahi yöntem, araç ve tekniklerdeki
ilerlemeler, ilaç teknolojisindeki gelişmeler ile mikroorganizmalara spesifik
etkili antibiyotik kullanımı sezaryen ameliyatının güvenilirliğini
artırmaktadır. Tüm bu tıbbi gelişmeler oluşabilecek komplikasyonları en aza
indirmekte olup anne ve bebek ölümlerini azaltmaktadır. Doğumunu Antalya'da
düşünen ve Antalya kadın doğum uzmanı
arayan anne adayları anlaşmalı olduğumuz özel hastanelerde ya da kendi
belirledikleri bir özel hastanede doğumlarını yapabilmekteyiz. Antalya sezeryan fiyatları (ücretleri) ve Antalya'da doğum hakkında ayrıntılı
bilgi için kliniğimizle iletişime geçebilirsiniz.
Sezaryen (sezeryan) neden yapılır?
Normal
doğumun sağlıklı olarak gerçekleşmesine engel teşkil eden bütün durumlarda
doğum sezaryen ameliyatı ile gerçekleştirilir.
Normal
doğumda bebek doğum kanalına baş kısmı ile giriş (baş prezentasyon) yapar.
Ancak bazen makat geliş, çapraz ya da
yan geliş oluşabilmektedir. Bu tür durumlar normal doğumun sağlıklı
gerçekleşmesi açısından imkansız ya da risklidir. Bebek doğum kanalına baş ile
girmemiş ise olası komplikasyonların önüne geçmek, bebeği ve anneyi doğum
olayından en sağlıklı şekilde çıkarmak için kadın doğum uzmanları bu durumda
sezaryen yapmaktadır.
Düzenli
ve güçlü rahim kasılmalarına rağmen doğumun
ilerlememesi, rahim ağzının yeterli açılmaması ve bebeğin başının aşağı
ilerlememesi sezaryen endikasyonu doğurmaktadır.
Bebeğin tahmini doğum ağırlığının
4000 gram üzerinde olması normal doğum için risk
yaratmaktadır. Bebeğin normalden kilolu ve iri olduğu gebeliklerde sezaryen
tercih edilir.
Bebek eşinin (plasenta) rahim
ağzını kapatması doğumun normal ve sağlıklı
gerçekleşmesine engel oluşturacaktır. Gebelikte yapılan ultrason incelemeleri
ile saptanan bu duruma plasenta previa
adı verilir. Diğer bir sıkıntılı durum ise bebeğin
eşinin doğumdan önce rahimden ayrılması halidir. Ablatio plasenta (ablasyo plasenta, plasental dekolman) olarak
bilinen bu durumda doğum sırasında bebeğin beslenmesi tehlikeye girmektedir. Bu
durumlar normal doğum için risk yaratmakta ve sezaryen gerekliliği ortaya
çıkmaktadır.
Bebeğin
başının kemik yapının oluşturduğu doğum kanalına uyum sağlamaması (baş-pelvis
uyumsuzluğu, sefalopelvik uyumsuzluk) yani doğum
kanalının dar olması yada bebeğin başının iri olması bir diğer sezaryen
endikasyonudur.
Su
kesesi (amniyon sıvısı) açıldığında bebeğin göbek kordonu önde gelebilir. Bu
durum kordon sarkması olarak
bilinir. Doğumda kordon sarkması olursa kordon doğum sırasında sıkışır ve bebek
beslenmesi aniden bozulur. Bu durum varlığında acil sezaryen yapılmalıdır.
Normal
doğum olurken bebeğin kalp atımlarının yavaşlaması bebek açısından sıkıntı
olduğunu göstermektedir. Bu durumda sezaryen gerektirir.
İkiz
ve üçüz gebelik gibi çoğul gebeliklerin
olması bazı durumlarda sezaryen gerektirir.
Rahim
ağzını kapatan ya da doğum kanalını daraltan örneğin miyom gibi pelvik bir kitle varlığında yada
vajinada bölme septa olduğunda doğum normal yoldan gerçekleşemeyebilir.
Annede
bulunan kalp ve solunum yolları
hastalıkları bazı durumlarda normal doğuma engel teşkil eder. Bu
hastalıkların varlığında doğum şeklinin jinekolog doktor ve anestezi uzmanı
tarafından belirlenmesi gerekir.
Annede
aktif genital herpes enfeksiyonu
varlığında bebeğin enfekte olmaması için sezaryen tercih edilir. Annede büyük boyutlu ya da çok sayıda genital
siğil (kondilom) olması durumunda hem bebeğin siğilden etkilenmemesi hem de
doğum yolunun rahat olmaması nedeni ile sezaryen ameliyatı tercih edilir.
Daha önce doğumunu sezaryen ile
yapmış annelere bazı durumlar dışında tekrar sezaryen
gerekebilir.
Vakum yada forseps aleti ile
doğumun gerçekleşememesi durumunda sezaryen ameliyatı
yapılır.
Bebeğin
doğum kanalından geçişi sırasında tehlike yaratacak doğumsal anomaliler varsa sezaryen tercih edilir.
Doğum sıvısında bebeğin barsak
içeriğinin (mekonyum) bulunması bebekte solunum
sıkıntısı yaratabilmektedir. Bu durum varlığında sezaryen gerekli olur.
Sezaryen (sezeryan) ameliyatı nasıl yapılır?
Sezaryen
doğumun normal şekilde yapılamadığı durumlarda karın alt kısmına kesi yapılarak
bebeğin rahim dışına alındığı bir ameliyattır. Rahme ulaşmak için cilt ve karın
zarı (periton) geçilmek zorundadır. Rahme uygulanan temelde 2 tip sezaryen
kesisi bulunmaktadır. Bunlar rahme uzunlamasına olan kesi ya da yatay kesi
şeklinde yapılır. Günümüzde sıklıkla rahim alt kısmına uygulanan yatay kesi
kullanılmaktadır. Bu tip keside idrar kesesi aşağı doğru çekilerek rahme yatay
kesi yapılır. Bebeğin çıkarılamadığı bazı durumlarda kesi (insizyon) şekli
değişebilir. Rahme uygulanan kesi yerinden bebeğin önde gelen kısmı doğurtulur.
Baş doğduktan sonra bebeğin ağzı ve burnu temizlenir. Bebeğin doğumu
tamamlanınca göbek kordonu kesilir. Sonrasında bebek eşi kendiliğinden
doğurtulur. Bebek eşi çıkmıyorsa elle rahimden ayrılır. Kesi yerleri dikilerek
ameliyat tamamlanır.